Quantcast
Channel: Girişim Haber - Hizmet Sektörleri
Viewing all 552 articles
Browse latest View live

Daha Güvenli Elektronik Ticaret İçin "Güven Damgası Sistemi" Geliyor!

$
0
0

Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, elektronik ticaretin daha güvenli hale getirilmesi için bir dizi önlem alınacak.

Türkiye'de internet kullanıcılarının çevrimiçi alışveriş yapmalarının önündeki başlıca engellerden birini güvenlik, gizlilik ve hizmet kalitesi konularında yaşanan endişeler oluşturuyor.

Türkiye'de çevrimiçi alışverişe olan talebi artırmak ve bu alandaki güven algısını geliştirmek amacıyla e-ticaret sitelerine yönelik bir güven damgası sisteminin oluşturulması ve bu sistem çerçevesinde belgelendirme ve denetlemeye ilişkin bir yapı kurulması ihtiyacı bulunuyor.

e-ticaret sitelerine yönelik belirli standartlara uyumu gösteren güven damgası uygulamasına ilişkin uluslararası örnekler bulunuyor. Diğer yandan birçok ülkede e-ticaret sitelerini güvenlik, mevzuata uygunluk, müşteri memnuniyeti ve benzeri konularda denetleyen ve belgelendiren kurum ve kuruluşlar faaliyet gösteriyor. Bu kurumlar özellikle tüketici tarafındaki endişeleri gidermek ve kullanıcı güvenini tesis etmek amacıyla uygulamalar geliştiriyor.

Bu kapsamda internet kullanıcılarının çevrimiçi alışveriş ile ilgili endişelerinin giderilmesi, e-ticaret hacminin artırılması, hizmet kalitesinin geliştirilmesi ve bu alandaki kayıt dışılığın azaltılması amacıyla e-ticaret sitelerinin belirli standartlara uyumunu gösteren güven damgası sistemi oluşturulacak. Ayrıca bu sistem çerçevesinde belgelendirme ve denetlemeye ilişkin bir yapı kurulacak. Türkiye'de e-ticaret sitelerine yönelik güven damgası sisteminin kurulması, çevrimiçi alışverişte güvenin tesisine katkı sağlayacak, e-ticaret hacminin ve hizmet kalitesinin artmasına yardımcı olacak.

Siteler Sürekli Gözden Geçirilecek  

e-ticaret sitelerine yönelik bir güven damgası sisteminin oluşturulmasına yönelik şu adımlar hayata geçirilecek:

    • Başta AB uygulamaları olmak üzere, küresel yaklaşımlarla uyumlu şekilde güven damgasına ilişkin süreçler ve standartlar belirlenecek.
    • Belirlenen standartlar doğrultusunda, belgelendirme yapacak kuruluşlara yönelik usul ve esaslar geliştirilecek, söz konusu kuruluşların akreditasyonuna ilişkin düzenleme yapılacak. 
    • Güven damgası uygulamasının, e-ticaret siteleri ve tüketiciler açısından sağlayacağı faydalara yönelik tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri yürütülecek. 
    • e-ticaret işlemlerinde karşılaşılan anlaşmazlıkların çözümünde, uyuşmazlık çözümü süreçleri belirlenecek, buna ilişkin mevzuat hazırlanacak. 
    • e-ticaret firmalarının sakladığı ve işlediği kişilere ait finansal verilerin güvenliğine yönelik şartlar ve yaptırımlar belirlenecek, ilgili kurumlar tarafından denetimler yapılacak. 
    • Güven damgasına uyumun denetlenmesine ilişkin süreç ve mevzuat, uyum göstermeyen sitelere yönelik yaptırımlar belirlenecek ve sitelerin sürekli şekilde gözden geçirilmesi suretiyle dinamik bir denetim yapısı oluşturulacak.

    AA kaynaklı haberimizi e-ticaret sektöründe faal okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


    Yeni Binalarda İnternet Altyapısı Bulunması Zorunlu Oluyor!

    $
    0
    0

    Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, bina içi internet altyapısı kurulumunun zorunlu hale getirilmesine yönelik çalışmalar yapılacak.

    Bu kapsamda, fiber erişim altyapısı maliyetlerinin düşmesi ve yatırımların artmasına katkı sağlamak üzere bina içi iletişim altyapısına ait standartlar belirlenecek, söz konusu altyapının paylaşımına ve bina sahiplerinin sorumluluklarına yönelik gerekli düzenlemeler yapılacak ve bunların uygulanması sağlanacak.

    Yeni inşa edilen binalarda sabit internet altyapısının bulunmasına yönelik zorunluluk getirilecek. Genişbant internet altyapısının binalarda kurulumunu zorunlu kılacak teknik şartname ve yönetmelikler hayata geçirilecek ve bu uygulama denetlenecek.

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumluluğunda yürütülecek çalışmalarda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile yerel yönetimler işbirliği yapacak.

    Maliyetler Azalacak

    Bina içi internet altyapısı (fiber, ethernet, kablo TV vb.) binanın yapım aşamasında önceden belirlenecek standartlara göre gerçekleştirilecek ve bu sayede inşaat maliyetleri azaltılacak, bina içi fiber döşeme maliyeti düşürülecek.

    Fiber altyapı maliyetlerinin düşürülmesi ile yatırımların artmasına katkı sağlanacak ve kendi bina içi altyapısına sahip olan kullanıcılar farklı işletmeciler arasında kolayca geçiş yapabilecek.

    Fiber internet altyapısı için de teknik şartname ve yönetmelik hazırlanarak belirli büyüklüğün üzerindekiler öncelikli olmak üzere belli şartları taşıyan yapılar için uyulması zorunlu hale getirilecek.

    İnternetsiz Okul Kalmayacak

    Bina içi internet altyapısı kurulumunun zorunlu hale getirilmesine yönelik çalışmalar kapsamında atılacak adımlar şöyle:

    • Yeni inşa edilen binalarda bina içi sabit internet altyapısının bulunmasını teminen gerekli mevzuat değişiklikleri yapılacak.
    • Yapılan düzenlemenin uygulaması denetlenecek.
    • Okullar ve hastaneler gibi yeni inşa edilecek tüm kamu binalarında internet altyapısının tesisine yönelik tedbirler alınacak.

    2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, bina içi internet altyapısı kurulumunun zorunlu hale getirilmesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bilgitoplumustratejisi.org/tr web sayfasın ı ziyaret edebilirsiniz.

    AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Smartcon 2015 26-27 Mayıs Tarihlerinde İstanbul'da Düzenlenecek!

    $
    0
    0

    Sağladığı avantajlarla iş dünyasında köklü değişikliklere neden olan büyük veri, tüm yönleriyle Smartcon 2015 İstanbul konferansında değerlendirilecek. 26-27 Mayıs 2015 tarihlerinde Zorlu Center PSM’de gerçekleştirilecek etkinlik, en yeni iş uygulamaları ile büyük verinin iş dünyasına sunduğu fırsatları ele almak için, alanlarında dünyanın önde gelen isimlerini bir araya getirecek.

    Sadece teknoloji dünyasından değil, pazarlama, yeni teknolojiler, dijital ve mobil, optimizasyon ve nesnelerin interneti gibi, büyük verinin çeşitli alt başlıklarda değerlendirileceği etkinliğin konuşmacıları arasında, dünyanın en önemli veri bilimcileri dahil iş dünyasından da önemli isimlerin ağırlanacak olması, etkinliğin dikkat çekici özellikleri arasında yer alıyor.

    Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesinin en geniş kapsamlı büyük veri etkinliği olan ve bu yıl ilk kez düzenlenen “Büyük veri, büyük fikirler” (“Big Data, Big Ideas”) temalı organizasyon, zengin içeriği ile öne çıkıyor. Büyük veri teknolojisinin 360 derece değerlendirileceği etkinlikte, nesnelerin interneti ve optimizasyondaki trendler, dijital, mobil ve pazarlamada büyük fikirler, veri bilim ve analitik, veri güvenliği ve gizlilik, yapay zeka ve yeni iş modelleri gibi birçok farklı başlıkta çeşitli oturumlar düzenlenecek. Etkinlik katılımcıları, farklı sektörlerden önde gelen kuruluşların yöneticilerinin yanı sıra önemli akademisyenlerle de tanışma ve birebir iletişim kurma fırsatı bulacak.

    Yüzyılı Şekillendiren 100 Amerikalıdan Biri

    Smartcon 2015 İstanbul’un açılış konuşması Dr. Alex Sandy Pentland tarafından yapılacak. Önde gelen ekonomi yayınları tarafından yüzyılı şekillendiren 100 Amerikalıdan biri ve en güçlü 7 veri bilimci arasında gösterilen Dr. Pentland, büyük veri trendleri ve nesnelerin interneti konularında önemli ipuçları verecek. Hemen ardından söz alacak olan Barclays CDO (Veri Başkanı - Chief Data Officer) ve Grup Yönetici Direktörü Dr. Usama Fayyad ise “Büyük Veri Canavarını Evcilleştirme: Büyük Veri ve İç Görüler ile Değer Yaratma” başlıklı sunumunda, değer yaratmak için büyük veriye nasıl hakim olunması gerektiğini aktaracak.

    Amazon Öneri Motorunun Geliştiricisi

    Etkinliğin ikinci gününde sunum yapacak isimlerden biri de Dr. Andreas Weigend olacak. Öneri motorunun (recommendation engine) baş mimarlarından olduğu Amazon’un eski Baş Veri Bilimcisi (Chief Data Scientist) ve Social Data Lab. Kurucusu olan Dr. Weigend, büyük verinin geleceği, sosyal-mobil teknolojiler ve tüketici davranışları konularında dünyada sayılı uzmanlar arasında gösteriliyor. Halen Stanford Üniversitesi’nde ders vermekte olan Dr. Weigend, sunumunda büyük veri, akıllı metrikler ve tüketici davranışları hakkında önemli bilgiler verecek. Diğer bir konuşmacı olan Lithium Technologies Baş Veri Bilimcisi Dr. Michael Wu, büyük veriyi kullanarak müşteri deneyimini geliştirmek konusunda yaptığı çalışmalardan örnekler paylaşacak. Dr. Wu, sosyal web’in karmaşık dinamiklerini anlamaya yardımcı olan veri odaklı metodolojiler ve oyunlaştırma (gamification) konularında dünyanın önde gelen isimleri arasında gösteriliyor.

    Unutmayın,Smartcon 2015 İstanbuletkinliği 26-27 Mayıs 2015 tarihlerinde Zorlu Center PSM’de gerçekleştirilecek.

    Smartcon 2015 İstanbul hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.smartcon.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi büyük veri teknolojisi ve yenilikçi iş uygulamalarıyla ilgilenen okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    KOBİ'ler İçin Sanal Pazarlar Kuruluyor!

    $
    0
    0

    Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, ekonomide internetin sunduğu imkanlardan daha fazla yararlanmak için yeni adımlar atılacak.

    İnternet girişimciliğinin desteklenmesi, ekonomide gelecek dönemde öncelikli gündem maddelerinden biri olacak. Bu kapsamda Türkiye’de, başlangıç aşamasındaki internet girişimlerine finansman ve altyapı desteği sağlamayı amaçlayan bir destek programı oluşturulacak, verilen destekler düzenli şekilde izlenecek ve değerlendirilecek.

    Türkiye kökenli, yüksek katma değer ve nitelikli istihdam sağlayacak internet şirketlerinin ortaya çıkması adına, erken aşama internet girişimlerine ve KOBİ’lere finans, danışmanlık ve altyapı desteği sağlayacak bir merkez oluşturulacak. Bu alanda yapılacak çalışmaların sorumluğunu KOSGEB üstlenecek, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine gidilecek.

    İnternet Şirketleri Desteklere Ulaşamıyor

    Plana göre, Türkiye'de ortaya çıkan internet girişimleri, finansal destek, danışmanlık hizmetleri açısından önemli engellerle karşılaşıyor. Söz konusu engeller, özellikle erken aşama internet girişimlerinin şirketleşmesini, ticarileşmesini ve kurumsallaşmasını önlüyor, yenilikçi fikirlerin hayata geçmeden yok olmasına sebep oluyor.

    Halihazırda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, KOSGEB, TÜBİTAK ve Ekonomi Bakanlığı gibi kurumlar tarafından, internet girişimlerinin de yararlanabileceği muhtelif destek programları işletiliyor. Ancak devlet tarafından yeni girişimler için sunulan destekler, değerlendirme süreçlerinin farklılıklarından dolayı, internet girişimlerinin çoğu zaman kapsam dışında kalmasına yol açıyor. Bunun başlıca nedeni, bir ürün veya hizmet olarak geliştirilen internet uygulamalarının, bu alanda uzmanlaşmış kişiler tarafından, ayrıntılı olarak değerlendirilmesinde yaşanan zorluklardan kaynaklanıyor.

    Tüm sektörlerdeki girişimleri hedef alan mevcut destek programlarının değerlendirme mekanizmaları, internet girişimlerinin ihtiyaç duyduğu ayrıntılı değerlendirme süreçleri için yetersiz kalıyor.

    KOBİ'lerin İnternette İş Yapması Rekabetçiliği Artıracak

    Ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİ'lerin internet ortamında iş yapar hale gelmesi, iş veriminin artması ve rekabetçiliğin gelişmesi açısından oldukça önem taşıyor.

    Özellikle KOBİ niteliğindeki yerli internet girişimlerinin bankalardan sanal POS edinmeleri oldukça zorlu süreçleri beraberinde getiriyor. Başlangıç aşamasındaki internet girişimleri ve e-ticarete geçiş yapmayı düşünen KOBİ’lerin ihtiyaçlarının karşılanması için, finansman, eğitim, altyapı, yönlendirme gibi konularda destek sağlayacak özelleşmiş bir birimin oluşturulması gerekiyor.

    İnternet Girişimleri İçin Uzman Havuzu Oluşturulacak

    Bu ihtiyaçlardan yola çıkarak internet girişimciliğinin desteklenmesi için önümüzdeki dönemde şu adımlar atılacak:

    • KOSGEB bünyesinde, internet girişimlerinin desteklenmesini sağlamak ve sadece bu amaca hizmet etmek amacıyla, koordinasyon görevi üstlenecek İnternet Girişimleri Destek Merkezi oluşturulacak.
    • Türkiye’de internet girişimlerinin faydalanabileceği mevcut destek programlarının etkinliğini ve bu alandaki eksiklikleri tespit etmeye yönelik bir çalışma yürütülecek, ihtiyaç duyulması durumunda bu alanda kamu kurumları tarafından verilen tüm desteklerin merkezi bir program altında toplanması değerlendirilecek.
    • İnternet girişimlerini değerlendirmek ve girişimcilere danışmanlık sağlamak üzere, uzman havuzu oluşturulacak, verilecek destek türlerinin kapsamı, miktarı ve şartları belirlenecek ve sınıflandırılacak.
    • İnternet girişimlerinin ve KOBİ’lerin sanal POS edinmelerini kolaylaştırmak amacıyla kamu bankaları ile işbirliği başta olmak üzere gerekli tedbirler alınacak.
    • Hem KOBİ’lerden son tüketicilere olan ticareti hem de KOBİ’lerin kendi aralarındaki ticareti geliştirmek amacıyla sanal pazar yerleri kurulacak.
    • İnternet girişimleri için destek programının hayata geçirilmesi ve sürdürülmesi için gerekli yasal ve teknik tedbirler alınacak.
    • Sunulan desteklerin verimliliğinin ve etkinliğinin nesnel kriterlere göre ölçümlenmesi için bir değerlendirme mekanizması geliştirilecek, destek programı bu doğrultuda sürekli olarak geliştirilecek.

    AA kaynaklı haberimizi KOBİ’ler başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    En Dijital 100 İle Türkiye'nin En Dijital Şirketleri Belirleniyor!

    $
    0
    0

    Dünyanın önde gelen yönetim ve teknoloji danışmanlığı firması Accenture, dünyada birçok ülkede, önde gelen sektörlerin ve bu sektörlerdeki şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarında nerede olduklarını gösteren ve dijital yetkinliklerini karşılaştıran bir endeks geliştirdi.

    Proje, Accenture Dijitalleşme Endeksi ismiyle Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye Bilişim Vakfı ve Türkiye’de dijital dönüşümün lideri olma vizyonuyla birçok öncü projeyi hayata geçiren Vodafone’un desteği ile Türkiye’de de hayata geçiriliyor.

    Değişen pazar dinamikleri ve rekabetçi piyasa koşullarında dijitalleşmenin şirketlerin başarılarında önemli bir etken olduğu gözleminden hareketle hazırlanacak olan çalışma, Türkiye’nin önde gelen 100 şirketinin dijitalleşme alanındaki durumunu değerlendirecek.

    Özel sektörü ve akademik dünyayı bir araya getirecek çalışma ile bu alanda ciddi bir farkındalık yaratılması planlanıyor. Türkiye’nin önde gelen sektörlerinin dijital dönüşümdeki mevcut durumunun tespit edilerek gelişim alanlarının ortaya koyulması amaçlanırken, Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlanarak ülkenin büyümesine ve kalkınmasına da destek olunması hedefleniyor.

    Kurumsal stratejilerinde en iyi rekabet avantajını sağlayacak şekilde dijitalleşmeye yer veren ve dijitalleşmeyi şirketin ana hedeflerine başarılı bir şekilde entegre eden; müşterileriyle olan iletişiminde dijital ürün ve hizmetleri müşteri memnuniyetini en fazla sağlayacak şekilde kullanan; organizasyon içerisindeki iletişim, iç süreç ve operasyonları dijital kanallar aracılığıyla en verimli şekilde yürüten ve gelirleri/varlıkları itibarıyla Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında yer alan şirketler “Dijital Liderler” olarak tanımlanıyor.

    Bu anlamda Türkiye’nin oyun kurucu sektör liderleri, başarılı bir dijitalleşme süreci ile rekabet avantajı kazanırken bu liderlerin yeni büyüme alanları keşfetmeleri, müşteri memnuniyetini artırmaları, servis kalitesini güçlendirmeleri ve yeni pazarlara bir adım önde girme fırsatı yakalamaları mümkün oluyor. Bu olumlu gelişmeler de Türk ekonomisine büyük katkı sağlayarak ülkenin global pazardaki duruşunu güçlendiriyor.

    Accenture Dijitalleşme Endeksiçalışması, şirketlerin hem müşterilerinden hem de kendi sektörlerinden kaynaklanan ihtiyaçları doğru tespit ederek katma değer yaratabilmelerini sağlayacak 3 ana başarı kriteri üzerinden ilerleyecek:

    • Dijital Strateji: Dijitalleşmenin kurumsal stratejide rekabet avantajı sağlayacak şekilde yer alması ve şirketin ana hedeflerine entegre edilmesi.
    • Dijital Hizmetler: Müşteriler ile olan etkileşimde dijital ürün ve hizmetlerin kullanılması.
    • Dijital Operasyonel Yetkinlikler: Organizasyon içerisindeki iletişimin, iç süreçlerin ve operasyonların dijitalleşmesi.

    Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş, Accenture Dijitalleşme Endeksi hakkında; “Dijital fırsatı dünyaya bin yılda gelebilecek bir fırsattır ve bu oyun sahası Türkiye dahil her ülkeye eşit imkanlar sunar. Şirketler ancak bu gelişmeyi yakalarsa dünya ligine çıkabilirler. Bu anlamda endeksin Türkiye’ye yol göstereceğine ve dijital dönüşümüne büyük katkı sağlayarak şirketlerin büyümesine, dolayısıyla da Türkiye ekonomisinin büyümesine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz” açıklamasında bulundu.

    Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt ise şöyle konuştu: “Accenture Dijitalleşme Endeksi  ülkemizin dijital haritasına ilişkin önemli veriler sağlayacak. Vodafone Türkiye olarak biz de, ‘Yarına Hazırım’ programımız ile Türkiye’deki küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin dijital haritasını çıkarıyoruz. Bugüne kadar 700 bin şirkete ulaştığımız, 17 bin şirketin de dijitalleşme endeksini hesapladığı bu programla Türkiye’de işletmelerin dijitalleşme endeksini %48’den %52’ye çıkardık. Şimdi de ülkemizin lider şirketlerinin dijital dönüşümlerini gelişmiş ülkeler seviyesine taşımalarını sağlayacak Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışması ile son derece kıymetli bir adım daha atılmış olduğuna inanıyoruz. ‘Dijitalleşmenin yeni sayfası’ olarak gördüğümüz 4G ile birlikte ise Türkiye’nin dijital dönüşümü hızlanacak ve ekonomimizde sıçrama yaratacak bir etki sağlamak mümkün olacak”.

    Hazırlanacak endeksin Türkiye’nin önde gelen 100 şirketinin tomografisi niteliğinde olacağını söyleyen Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı; “Bugüne kadar sadece ciro veya kâr açısından değerlendirilen şirketlerimiz, bu çalışma ile ilk defa dijitalleşme açısından değerlendirilecek. Türkiye Bilişim Vakfı olarak misyon ve vizyonumuza uygun olan bu projede yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Ülkemizin bilgi toplumu niteliği kazanması amacıyla bu süreci hızlandıracak girişimleri destekliyoruz. Şirketlerimizin dijital dönüşüm düzeyi, bize özel sektörümüzün ve ülkemizin bilgi toplumuna gidiş hızını gösterecek” dedi.

    Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Köksalan ise endeks çalışmalarının önemine değinerek; “Teşhisin, değerlendirmenin, gelişimin temelinde ölçüm vardır. Bilimsel yöntemlerle geliştirilecek bir dijital endeks, şirketlerin dijitalleşmede bulundukları noktayı ölçecek, bu konuda gelişmeleri için gerekli bilgileri sağlayacaktır” dedi.

    Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker, Accenture Dijitalleşme Endeksi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Dijital dönüşüm şirketlerin iş yapma anlayışlarının, iş modellerinin, iş süreçlerinin, sistemlerinin ve teknik altyapılarının dönüşüm sürecidir. Bu anlayıştan yola çıkan ve üniversite, STK ile özel sektörü bir araya getiren Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasının, dijital dönüşümün tüm unsurlarını temel alarak şirketlerin dijital yetkinliklerini geliştirerek hem Türkiye ekonomisine hem de şirketlere değer katacağına inanıyorum.”

    Accenture Türkiye Dijitalleşme Endeks Araştırmasına 2013 yılında aşağıdaki kriterlerden birini sağlayan şirketler dahil olabilecek:

    • 500 Milyon TL ve üstü ciro büyüklüğü oluşturan şirketler,
    • Konsolide aktif büyüklüğü toplam değeri en az 30 Milyar TL olan bireysel bankacılık hizmeti sunan kamu ve özel bankaları,
    • Toplam prim üretimi en az 500 Milyon TL olan hayat dışı sigorta şirketleri,
    • Toplam prim üretimi en az 100 Milyon TL olan hayat sigorta şirketleri ve
    • Pay piyasası işlem hacimleri en az 70 Milyar TL olan yatırım kuruluşları

    Bu kriterler kapsamında yürütülecek çalışmada, Accenture Dijitalleşme Endeksi metodolojisi uygulanacak ve sonuçlar Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye Bilişim Vakfı ve Vodafone iş birliği ile değerlendirilecek. Değerlendirme sonrasında oluşturulacak rapor sayesinde şirketler, sektörlerindeki dijitalleşme durumunu ve dijitalleşme yarışında kendi yerlerini görebilme imkanı bulacaklar. Rapor, dijitalleşmenin getirdiği fırsatlar, riskler ve daha rekabetçi olmak için yapılabilecekler konusunda da bilgiler sunacak. Şirketler, çalışma sonunda kendilerine özel tavsiyeler alabilecek; daha yalın, verimli ve çevik organizasyonlar haline gelerek çalışanlarının verimliliklerine katkı sağlayabilecekler.

    Accenture Türkiye Dijitalleşme Endeksi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.endijital100.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Unutmayın, başvurular 30 Nisan'da sona eriyor.

    Haberimizi özel sektörde faal okurlarımız ve akademisyen okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Türkiye’nin İlk VoIP Etkinliği “VoIPEXPO” Gerçekleştirildi!

    $
    0
    0

    Bu yıl birincisi gerçekleşen, Türkiye’nin tek Voice Over IP ( VoIP ) etkinliği 6 Mart 2015 tarihinde Koç Üniversitesi’nde gerçekleşti.

    Bilişim sektörünün önde gelen firmalarının katıldığı etkinlikte sektör profesyonelleri, katılımcıları VoIP tabanlı ses sistemleri ve teknolojileri konusunda bilgilendirdi.

    VoIP Teknolojilerinin bugünü, yarını ve VoIP teknolojilerine yatırım fırsatlarının tartışıldığı oturumlarda, alanında önde gelen kurumların kullandığı VoIP uygulamalarına ilişkin başarı hikayeleri sunuldu.

    IP tabanlı ses sistemleri konusunda Türkiye’nin lider firması Empatiq İletişim Teknolojileri’nin ana sponsorluğunda düzenlenen VoIP Expo etkinliği’ne Empatiq’in Türkiye distribütörü olduğu Sangoma, Grandstream, Yealink, Calipera, Snom, FreePBX gibi dev markalar da katıldı.

    Türkiye’de ilk defa gerçekleşen önemli bir etkinliğe imza atmanın gururunu taşıdıklarını belirten Empatiq İletişim Teknolojileri Genel Müdürü Aykut Sağlamşunları söyledi. “ Her sektörde faaliyet gösteren firmanın temel ihtiyacı olan VoIP tabanlı ürünlerin, yurt dışında olduğu gibi ülkemizde de kullanımı yaygınlaşıyor. Kurumlar bu ürünlerin sağladığı önemli maliyet avantajlarının bilincindeler. Sektörümüzde VoIP teknolojileri konusunda hızlı bir şekilde gelişip güçleniyor. Türkiye bilişim sektöründe sektör spesifik etkinlikler mevcut ancak, VoIP teknolojileri odaklı herhangi bir etkinlik bulunmuyordu. Sektörümüzün, bu alanda uzun yıllardan beri uzmanlaşmış sektör profesyonellerinin bir araya geldiği, VoIP teknolojilerine ilişkin konuların derinlemesine anlatıldığı ve tartışıldığı bir platforma ihtiyacı vardı. Bu düşünceden yola çıkarak VoIP Expo etkinliğini düzenledik. Etkinliğimiz sektör profesyonelleri tarafından büyük ilgi gördü. Bu yıl içerisinde aynı Sadece İstanbul’da değil Ankara, İzmir, Gaziantep, Eskişehir gibi şehirlerde düzenlenerek tüm Anadolu’ da bilgi işlem uzmanlarının VoIP sistemleri hakkında bilgilenmesini amaçlıyoruz. Tüm katılımcılara ve sponsorlarımıza verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyoruz.

    Empatiq İletişim Teknolojileri

    2003 yılında kurulan Empatiq İletişim Teknolojileri, 10 yılı aşkın süredir, kurumlara IP tabanlı ses ve iletişim çözümleri sunuyor. 2005 yılında, telekom sektörünün özelleştirilmesi sürecinde, operatörlerin altyapılarına yönelik anahtarlama ve ücretlendirme sistemlerini tasarlayan Empatiq İletişim Teknolojileri, dialer ve otel ücretlendirme sistemlerinin Türkiye’de yaygınlaşmasında önemli katkılar sağlamış ve IP tabanlı iletişim sistemlerinin tüm dünyada ön plana çıkmasına paralel olarak, IP iletişim konusunda önemli projelere imza atmış.

    Haberimizi bilişim sektöründe faal okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Mart Ayı StartNowHow Girişimcilik Semineri 19 Mart'ta!

    $
    0
    0

    BIC Angel Investments ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından Türkiye'de girişimcilik ekosistemini doğru bir şekilde büyütmek amacıyla düzenlenmeye başlanan StartNowHow Girişimcilik Seminerleri'nin beşincisi 19 Mart Perşembe günü Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek. 

    StartNowHow Girişimcilik Seminerleri” nedir?

    Yeni girişimciler, kariyerine girişimci olarak devam etmek isteyen öğrenciler ve girişimcilik hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyenlere yol göstermek amacıyla BIC Angel Investments ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından düzenlenen girişimci adayları ve girişimcileri bir araya getiren bir organizasyon.

    Neden katılmalısınız?

    • Seminerler Dr. Joachim Behrendt tarafından, Türkiye koşulları göz önünde bulundurularak uzun bir araştırmanın ve pratik hayattan iş tecrübelerinin de iz düşümünde hazırlanmış. Benzerinin başka bir yerde bulanamayacağı en güncel metodolojilerin ve yaklaşımların kullanıldığı bu seminerler ile katılımcılar girişimcilik konusunda hızlı bir gelişme katedecek.
    • Kendi kuracağı işi nasıl yöneteceğini ve nasıl başarılı olunacağı hakkında önemli tüyolar verilecek.
    • Sektörden lider ve başarılı uzman ve konuk konuşmacılarla tanışma, onların tecrübelerinden faydalanma fırsatı da sunuluyor. Böylece networkünüzü geliştireceksiniz.

    Yoğun ilgi gören ve ilgi duyan herkese açık olan seminerler serisinin beşincisinde Joachim Behrendt, ‘Girişimcilikte Pazar ve Rakip Analizinin Önemi’ konusunu işlerken BIC Angel Investmentsİş Geliştirme Müdürü Hikmet Özgözen’de konuk konuşmacı olarak ‘Girişimcilikte Pazar Analizi’ konusundaki bilgi ve deneyimlerini katılımcılara aktaracak.

    StartNowHow Girişimcilik Seminerleri Programı

    BIC Angels, 19 Mart Perşembe günü Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.

    17:15 - 17:30Kayıt
    17:30 - 18:00Joachim Behrendt: ‘Girişimcilikte Pazar ve Rakip Analizinin Önemi’
    18:00 - 18:45Hikmet Özgözen:‘Girişimcilikte Pazar Analizi’
    18:45 - 19:00Soru & Cevap
    19:00 - 19:30Kahve ve Networking

    "Girişimcilik Ekosistemi Büyümeye Devam Ediyor"

    Boğaziçi Üniversitesi’nde görevli akademisyenlerin ve iş dünyasının başarılı isimlerinin bilgi ve deneyimlerinin paylaşılmaya devam edildiği seminerlerde girişimcilerin en çok karşılaştığı problemleri derinlemesine ve örneklerle incelediklerini söyleyen Joachim Behrendt, Türkiye’nin en saygın akademik kurumları içerisinde yer alan Boğaziçi Üniversitesi ile yaptıkları “Startnowhow Girişimcilik Seminerleri” ile akademik ve uygulamaya dayanan bilgi ve deneyimleri girişimcilere ücretsiz aktarmaya devam etmekten memnuniyet duyduklarını söyledi.

    Unutmayın, etkinlik 19 Mart Perşembe günü Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.

    Girişimciliğe ilgi duyan, iyi bir girişimci olmanın sırlarını öğrenmek isteyen üniversite içinden ya da dışından herkes bu seminere ücretsiz olarak katılabiliyor. StartNowHow Girişimcilik Seminerleri'ne katılmak isteyen okurlarımız buradan kayıt işlemlerini gerçekleştirebilirler. Seminer İngilizce ve Türkçe.

    BIC Angel Investments hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bicangels.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Türkiye'nin Önümüzdeki Yıllardaki Yeni Üretim Metodu: Leylek Modeli!

    $
    0
    0

    Sanayi Bakanı Fikri Işık, leyleklerin sürü halinde ‘V’ şeklinde uçtuklarını ve her leyleğin çırptığı kanadın arkasındakine enerji verdiğini anlatarak; “Bakanlık sektörlerin bir araya gelmeleri için ön ayak olacak. Katalizör rolü oynayacağız” şeklinde konuştu.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TBMM’de bir grup gazetecinin sorularını yanıtlarken, desteklenecek yeni üretim modeli konusunda da ipuçları verdi: “En büyük eksiğimiz, birlikte iş yapma kültürü bulunmaması” diyen Işık, şöyle konuştu: "Biz onlara şunu söylüyoruz; ‘Her biriniz iyi olduğunuz alanda daha iyi olmaya bakın. Herkes aynı şeyi üretmesin. Herkes birbirini tamamlayan işler yapsın.’ Leyleklerin bir uçuş düzeni vardır. ‘V’ şeklindedir. Her leyleğin çırptığı kanat, arkasındakine enerji verir, diğerinin uçuşunu kolaylaştırır. Eğer biz üretimde bu leyleklerin uçuş modelini kendimize rehber yaparsak, daha az enerji ile çok daha verimli, güçlü üretim yaparız. Bunun için de bakanlık olarak katalizör rol oynamak istiyoruz.

    Bakan Işık’ın verdiği diğer mesajlar şöyle:

    İki Başlıklı Eylem Planı

    Ekonomide 25 başlıktan oluşan eylem planında 2 tanesi bizim sorumluluğumuz altında. Teknoloji transferi ve bilginin ticarileştirilmesi ile bir de kamu alımlarında teknolojinin desteklenmesi. Diğer 23 başlıkta da bizim sorumlu olduğumuz eylemler var. Bakanlık’ta, TÜBİTAK’ta, KOSGEB, TSE ve Türk Patent Enstitüsü’nde ikişer kişilik birimler oluşturduk. Bunların tek görevi bu eylemlerin takibini yapmak. Müsteşar da koordinasyonunu yapıyor.

    Makineler de Teminat Gösterilebilecek

    Şu anda Meclis gündeminde bulunan torba düzenlemelerde yer almasını istediğimiz konulardan biri, tasarım ofislerinin Ar-Ge merkezleri gibi desteklenmesi. Burada, daha önce eylem planlarında bulunan bazı adımlar olacak. Her makineye bir plaka numarası vereceğiz. Ve bunu teminata konu yapacağız. Adamın bir makinesi var, 500 bin dolar ama teminat gösteremiyor, çünkü kaydı kuydu yok.

    Sanayi Paketi Geliyor

    Eylemlerden bir tanesi yüksek teknoloji ürünlerin Türkiye’nin her yerinde teşvik edilmesi. Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı. Yakında bu da devreye giriyor. Orta yüksek teknoloji ile ilgili de çalışma yapıyoruz. Başbakanımız sanayi üretimi ve istihdamı destekleyen bir paketi önümüzdeki iki hafta içinde açıklayacak.

    Hedef Bürokrasinin Yüzde 85’lik Kısmını İnternete Kaydırmak

    Bürokrasinin azaltılması için çalıştıklarını da kaydeden Bakan Işık; “Hedefimiz istenen evrak sayısının yarıya indirilmesi. Mart ayı sonuna kadar toparlayacağız. Hedefimiz, tüm işlemlerin yıl sonuna kadar yüzde 85’ini elektronik ortama aktarmak” dedi. Bugüne kadar kendi bakanlıklarında yaptıkları en kapsamlı bürokrasiyi azaltma ve işlemleri hızlandırma operasyonu olduğuna da dikkat çeken Işık; “Bakanlığa gelmeden işlemlerin yapıldığı bir yapı oluşturmak istiyoruz. TÜBİTAK’a proje başvurusunda sistemi kolaylaştırıyoruz.” diye konuştu.

    Motor Çalışma Grubu

    Yerli motor üretimi projesine de değinen Işık; “Geçtiğimiz hafta motorla ilgili çalışan grupları bir araya getirdik ve motor çalışma grubu kurduk. Bu grup ile her segmentte yerli motor üretimi için çalışma yapıyoruz” dedi.

    Almanca Bilen Çıkmadı

    Bakan Işık, bu yıl Berlin’e bilim ataşesi göndereceklerini ifade ederek; “Şu ana kadar gidemedi çünkü müracaat edenler arasında Almanca bilen çıkmadı. Bilim ataşeleri de, genel ataşe atama şartlarına bağlı. Başbakanlık’la görüşeceğiz. Çok iyi isimler var ama Almanca’yı anadili gibi bilmesi gerekiyor” dedi.

    HaberTürk kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


    Türk Girişimciler Mekan Arama Motoru İle Devlere Kafa Tutuyor!

    $
    0
    0

    Kullanıcılarına binlerce popüler mekanın menüleri, adresi, telefonu, çalışma saatleri gibi temel bilgilerini sunmanın yanı sıra sipariş verme, rezervasyon yapma, organizasyon teklifi alma gibi imkanlar da sunan mekan.com ile detaylarla vakit kaybetmeyi bir kenara bırakarak yemeğinizin keyfini çıkarabilirsiniz.

    Bir mekana gitmeye karar verdiğinizde internette araştırma yapıp, birçok internet sitesi arasında kaybolarak en objektif yorumları bulmak zor zanaat. Üstelik bir de telefon edip rezervasyon yaptırmanız, boş masaları ancak sorarak öğrenmeniz gerek. Dışarı çıkmaktan vazgeçip sipariş vermeye kalkmak ise süreci başa sarmak anlamına geliyor. Tüm bu işlemleri, pek çok avantajla tek bir internet sitesi üzerinden mekan.com ile yapabilirsiniz.

    “Türk Girişimciler, Dünyaya Kafa Tutuyor”

    mekan.com kurucularından Oğuz Arslan; “Teknoloji ve internetin hayatımızdaki yeri her geçen gün büyüyor. Öyle ki artık sabah kalkar kalkmaz camı açıp bakmak yerine internet aracılığıyla havanın durumuna bakıyor, öyle güne hazırlanıyoruz. Bunun gibi daha birçok örnek var günlük hayatımızda yaşadığımız. Biz de bu eksiklikten yola çıkarak neden insanların mekanlarla olan tüm etkileşimlerini online’a taşımayalım dedik ve kullanıcılar için bir mekanla ilgili ihtiyaç duyabilecekleri tüm özellikleri tek çatı altında sunan mekan.com’u hayata geçirdik. Üstelik çalışmalarımızı hem işletme hem de kullanıcı ayağında gerçekleştiriyoruz. Silikon Vadisi’nden Türkiye’ye gelerek, bir Türk markası ve gelişmiş bir altyapıyla, üstelik rekabetin yoğun olduğu bir pazarda binlerce kullanıcı ve işletmeye hizmet vermek bizi gururlandırıyor. Bu anlamda Türk girişimciler, dünyaya kafa tutuyor diyebiliriz” sözleriyle mekan.com’un pazarda öne çıktığının altını çiziyor.

    Online Olarak Karar Verin, Rezervasyon Yaptırın, Organizasyon Düzenleyin

    mekan.com, Türkiye’den ve yurtdışından yapılan önemli yatırımlarla rekabetin arttığı pazarda online rezervasyon hizmetiyle fark yaratıyor. Bu özellik sayesinde işletmeler mekan.comüzerinden anlık masa takiplerini gerçekleştirirken; müşteriler de pratik bir şekilde rezervasyon yaptırabiliyor. Kullanıcılarına özel sadakat programına sahip mekan.com, restoranda uygun yer olmaması durumunda müşterilerin alışkanlıklarına özel alternatifler de sunabiliyor. Kullanıcılar ayrıca, mekan.com mobil uygulamalarında beacon teknolojisi ile her zaman gittikleri mekanlarda kendilerini özel hissetmelerini sağlayacak hizmetlere, sadakat kartlarından bağımsız bir şekilde ulaşabiliyor.

    Online hizmetleriyle organizasyon düzenleme sürecine yeni bir boyut kazandıran mekan.com, düzenlediğiniz organizasyonlar için üzerinizden büyük bir yük alıyor. mekan.com ile artık saatlerce bilgisayar ve telefon başında zaman geçirmenize gerek kalmadan restoranlardan kolay bir şekilde teklif alabilirsiniz. mekan.com’da yer alan filtreler ile aradığınız özelliklere sahip mekanları çok hızlı bir şekilde eleyerek online olarak teklif alabilirsiniz.

    İste Yemeğin Gelsin, İste Git Al Ya Da Git Ye

    mekan.com, yemek sipariş verme alanında da farkını ortaya koyuyor. Şimdilik Beşiktaş, Beyoğlu, Kadıköy, Kağıthane ve Şişli olmak üzere beş ilçede 1.500’e yakın mekandan kapıda ödeme usulüyle paket yemek siparişi verme imkanı sunan mekan.com, kullanıcılarına paket servisten fazlasını sunuyor. mekan.com’un sunduğu ‘Gel Al’ seçeneğiyle yemeğinizi mekandan alabildiğiniz gibi ‘Gel Ye’ seçeneğiyle online olarak sipariş verdikten sonra yemeğinizi mekanda yiyebiliyorsunuz.

    mekan.com İşletmeleri de Binlerce Lira Komisyondan Kurtarıyor

    Farklı sipariş alternatifleriyle paket sipariş göndermeyen restoranları da bünyesine katma fırsatı yakalayan mekan.com, mekanlardan komisyon almayarak işletmeleri de komisyon yükünden kurtarıyor. Komisyondan tasarruf eden işletmeler ise bunu hizmet kalitesi olarak müşterilerine yansıtıyorlar.

    İşletmeler RestoranPaneli.com İle Yeni Şubelerini İnternette Açıyor

    mekan.com tüm bu özellikleriyle kullanıcılarına büyük kolaylık sağlarken mekan sahiplerini de unutmuyor. mekan.com, yeme-içme segmentine özel RestoranPaneli.com ve diğer segmentlere özel IsletmePaneli.com ile sağladığı özelliklerin yönetimi için işletmelere özel paneller sunuyor. Mekanlar RestoranPaneli.comüzerinden hiçbir teknik bilgiye gerek olmadan kendilerine özel web sitesi, mobil sitesi ve mobil uygulama oluşturabiliyor; Google, Facebook, SMS, e-mail gibi kanallar aracılığıyla sitelerinin reklamlarını özel fiyatlarla yayınlayabiliyorlar. RestoranPaneli.comüzerinden bilgilerini güncelleyen işletmelere ait veriler otomatik olarak mekan.com ve Foursquare üzerinde de güncelleniyor.

    RestoranPaneli.com ve Foursquare iş birliğiyle hayata geçirilen bu özellik sayesinde işletmeler, menülerini ve çalışma saatlerini Foursquare üzerinde de her daim güncel tutabiliyor. mekan.com ayrıca işletmelerin etkinliklerini duyurabilmelerine olanak sağlayarak, daha çok kişiye ulaşmalarına yardım ediyor.

    mekan.com hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.mekan.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    E-Ticarette Kullanıcı Deneyiminin Dahileri İstanbul’a Geliyor!

    $
    0
    0

    Userspots tarafından düzenlenen, 13-14 Mayıs 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan UX Alive Konferansı, gerçekleştirdikleri çalışmalarla e-ticaretin geleceğine yön veren isimleri İstanbul’da ağırlamaya hazırlanıyor. ‘ExperienceEverywhere’ (Deneyim Her Yerde) ana temasıyla gerçekleşecek UX Alive Konferansı’nda, birçok farklı sektörün yanı sıra e-ticaret sektöründen de UX alanında uzman isimler yer alacak.

    Userspots Kurucusu ve Kullanılabilirlik Analisti Mustafa Dalcı, e-ticaret sektöründe kullanıcı deneyiminin günden güne önem kazanması nedeniyle, e-ticaretin UX Alive Konferansı’nda özellikle üzerinde durulacak konu başlıklarından biri olduğunu söyledi.

    Dünyada yeni bir e-ticaret trendi olan ‘Kişiselleştirilmiş Alışveriş Deneyimi’nin sektörün büyümesine ortam hazırladığına dikkat çeken Mustafa Dalcı; “Akıllı telefon ve tabletler, e-ticaret sektörünün en önemli kahramanları olurken, sosyal medya platformları ile olan yakın ilişkisi sektör için müşteri etkileşimlerini önemli bir koz haline dönüştürüyor. E-ticaret sektörünün kendi ekosistemini hızlı oluşturmasıyla birlikte gelen rekabet, online ortamın hemen hemen her noktasında kendini gösteriyor. Bu nedenle, artan pazarda rekabet edebilmek ise her geçen gün daha da zorlaşıyor. E-ticaret sitelerinin artan trafiği ve buna bağlı olarak müşteri etkileşimlerinin önemli hale gelmesi, optimizasyon konusunu da beraberinde getiriyor. Müşterilerin web sitesi veya mobil site üzerindeki satın alım yolculukları esnasında karşılaştıkları güçlükler, sitenin kendi sorunları, yanlış konumlandırmalar gibi kâr oranlarını ciddi anlamda düşüren problemler, pazardaki rekabet gücünü belirleyen etmenler arasında gösteriliyor” diye konuştu.

    UX Alive Konferansı’na e-ticaret başlığına katılacak isimlerle ilgili bilgi veren Mustafa Dalcı, şunları söyledi: “Etkinliğin konuşmacılarından biri, dünyada A-B test alanında ve web optimizasyonunda ilk sırada bulunan Optimizely firmasının Avrupa ve MENA Bölgesi’nden Sorumlu Genel Müdürü Matt Althauser olacak. Optimizely, yaklaşık 8 bin küresel müşterisi ve yedi milyarın üzerindeki ziyaretçi trafiği ile dünyanın en büyük optimizasyon platformu olarak tanınıyor. Özellikle e-ticaret sitelerine yönelik araştırma ve iyileştirmeleri ile dünyanın önde gelen e-ticaret sitelerinin kâr oranlarının artması noktasında başarılı bir araç olarak öne çıkıyor. Althauser konferansta, e-ticaret sitelerinde küçük dokunuşların nasıl büyük etkiler yarattığından söz edecek ve dünyaca ünlü firmalar için gerçekleştirdikleri A-B testlerin etkilerini konuklarla paylaşacak.

    Baymard Enstitüsü’nün kurucu ortağı Christian Holst’un da etkinliğin konuşmacıları arasında bulunduğunu belirten Dalcı; “Holst, e-ticaret siteleri kullanılabilirlik yönünden yeterli mi, kullanıcıların karşılaştıkları sorunlar ve uzmanların çözüm önerileri neler gibi soruları yanıtlayacak. Dünyada e-ticaret sitelerinin kullanılabilirliklerine dair önemli ayrıntılar, küçük dokunuşlarla gelen büyük geri dönüşüm oranları gibi birçok konu üzerinde araştırmaların sunulduğu Baymard raporları da Holst’un değineceği konulardan bazıları olacak” dedi.

    Amazon/Audible ve Victoria’s Secret gibi şirketlere UI ve UX tasarımları yapan Jeff Rami de UX Alive Konferansı’nın konuşmacıları arasında yerini alacak. Amazon/Audible’da Görsel Kullanıcı Deneyimi Tasarımcısı olarak görev yapan Rami, e-ticaret devlerinin arayüz ve UX alanında neler yaptıklarına ilişkin sunumlar gerçekleştirecek.

    Unutmayın,UX Alive Konferansı13-14 Mayıs 2015 tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirilcek.

    UX Alive Konferansı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.uxalive.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi e-ticaret sektöründe faal okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    İTÜ Yazılım Maratonu’nda Öğrenciler Kod Yazmak İçin Ter Döktü

    $
    0
    0

    Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformlarından sahibinden.com’un ikinci kez ana sponsorluğunu üstlendiği İTÜ Yazılım Maratonu 2015’in kazananları belli oldu.

    Toplam 2 gün süren etkinlikte algoritma geliştirip kodları çözen ekiplerden t0nyukuk birinci, O(S*G)ikinci, MetehanMetehanMeteh ise üçüncü oldu.

    Dünyanın en büyük teknik profesyonel topluluğu olan Instute of Engineers and Everybody Else (IEEE)’in Türkiye’deki öğrenci kulüplerindenİTÜ IEEE’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen maraton, Türkiye’de yapılan yazılım çalışmalarına öğrencileri dâhil etmek, bilgisayar bilimlerinde yetenekli ve istekli öğrencilerin alanında uzman şirketlerce keşfedilmesini sağlamak amacıyla düzenleniyor.

    Öğrenciler ayrıca etkinlik sürecince sektörün önemli şirketlerinin yöneticileriyle tanışma ve diğer katılımcılarla bilgi alış verişinde bulunma fırsatı da yakalıyor.

    Geçtiğimiz sene yapılan maratonda, 2050 yılında sahibinden.com’un emlakçıların ev göstermesini kolaylaştırması amacıyla ev gösteren robot için bir program yazan katılımcılardan en etkili çözümü geliştiren Bilkent Üniversitesi’nden Fizzer adlı ekip birinciliği kazanmıştı.

    İTÜ Yazılım Maratonu 2015 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz ituym.ituieee.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi bilgisayar bilimlerinde yetenekli ve istekli öğrenci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Motivasyonunuzu Artıran Bir Ofis İçin 10 Püf Nokta!

    $
    0
    0

    Kuşak değişimleri, kurumsal yapılanmanın iş hayatında yaygınlaşması, işveren ve çalışan profillerinin dönüşümü ve çalışma hayatının teknoloji ile iç içe ve hızlı ilerleyişi gibi etkenler, çalışma hayatındaki fiziksel koşulları farklı bir yöne taşıyor.

    mimaristudio’nun kurucularından Yüksek Mimar Önder Kul, ofislerine enerji, verimlilik ve sağlık katmak isteyen işverenler ve yöneticiler için yararlı önerilerde bulundu:

    1. Ofisinizi Teknolojiye Entegre Edin

    "Çalışanlar, kendilerine ayrılan özel çalışma alanı dışında, ofis içinde farklı noktalarda teknoloji ile iç içe bir ilişki içinde olabilmelidir. Bu, binanın işletmesi ile ilgili detaylardan, toplantı odalarında kullanılan teknolojiye, ortak kullanım alanlarındaki olanaklardan, kişi özelindeki çalışma koşullarına kadar dikkatle ele alınmalıdır."

    2. Mobil Dünyaya Adapte Olun

    "Çalışma alanlarının tüm alt ve üst yapısının mobil dünyanın gerektirdiği hızlı değişimlere uygun şekilde çözümlenmesi gerekir. Çalışanların ofisin geneli içinde fiziksel şartlar bakımından esnek ve rahat çalışma koşullarına sahip olması önemlidir."

    3. Yeşil Motivasyonun Anahtar Rengidir

    "Çalışma alanları, sosyal mekanlar ve daha bir çok noktada, çalışanı yeşil ile bir arada tutmak, görsel ve zihinsel olarak motivasyonu olumlu yönde etkileyecektir. Yeşil bu anlamda mutlaka iç mimari tasarımın bir parçası olarak ele alınmalıdır."

    4. Özgür Hissetmelerini Sağlayın

    "Mesai saatleri içindeki rutin disiplinli çalışmanın yanında, çalışanlara ofis içinde serbest hareket alanı sağlayacak olanaklar sunulmalıdır. Yaratılacak alanlar, kendi özel çalışma alanının yanında dinlenme, serbest çalışma, toplantı gibi imkanları sağlamalıdır. Mobil çalışma hayatının bir parçası olan serbestlik, kurumsal çatı altında da hayata geçirilmelidir."

    5. Çok İş İçin Çok Oyun Gerekir

    "Çalışma alanları düşünülürken fiziksel koşulların el verdiği bölüm ya da bölümlerde bazı spor ve oyun faaliyetlerini hayata geçirebilmek kısa molalarda çalışanları olumlu yönde etkileyecektir."

    6. Ofisinize Sanatın Tutkusunu Katın

    "Çalışanların sanat dallarına teşvik edilmesi adına kurumsal yapı içinde organize edilecek kurslar ve bu faaliyetlerin sonunda ortaya çıkartılan eserlerin ofis içinde belirli bölümlerde sergilenmesi, çalışma alanlarına özel bir ruh katacaktır."

    7. Buluşma Noktaları İle Sosyal Yaşamı Destekleyin

    "Artık ofisler sadece bir çalışma alanı değil, aynı zamanda sosyal ilişkilerin güçlendirildiği mekanlara dönüştü. Çalışanların yemek yediği alanlardan dinlenmek için kullandığı bölümlere kadar tüm mekanlar çalışma alanlarına entegre olmalı; renk, mekan kurgusu, malzeme seçimleri ve olanakları ile günlük hayattaki mekanlardan kopartılmadan ele alınmalıdır."

    8. Keyifli ve Kaliteli Alışveriş Mekanları Yaratın

    "Fiziksel koşulların uygun olduğu ofis binalarında, bina yönetiminin denetimi ve izni ile belirli satış noktaları açılması binanın yaşanılırlığını artırır. Bu standlarda kitaptan organik ürünlere kadar sunulacak çeşitlilik, zamanını verimli kullanmak isteyen çalışanlar için güzel bir fırsat yaratır."

    9. İdeal Işık İdeal Çalışma Ortamı Demektir

    "Gün ışığının insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri, çalışma alanlarında en öncelikli olarak irdelenmesi gereken koşullardan birisidir. İdeal aydınlık seviyesinin elde edilmesinin yanında, günün farklı saatlerinde, farklı ışık ve renk şiddetinin kullanılması hatta farklı iş dallarına göre bu hesapların bağımsız olarak yapılması, uygun ışık kalitesinin düşünülmesi gerekir."

    10. Taze Hava Verimli Ofislerin Olmazsa Olmazıdır

    "Mekanın fiziksel tasarımına paralel olarak, çalışma alanının potansiyel gelecekteki kullanıcı sayısındaki konfor şartlarını sağlayacak şekilde taze hava koşullarının sağlanması önemlidir. Taze hava, sağlık koşulu olmasının yanında, aydınlatma kararlarında olduğu gibi psikolojik olarak da çalışanı etkileyecek alt yapısal önemli bir konudur."

    Haberimizi işveren ve yönetici okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Türkiye’nin Beyin Gücü Yurtdışında Eğitime Yılda 1.5 Milyar Dolar Harcıyor!

    $
    0
    0

    Küresel bir sektör haline gelen yurtdışı eğitime Türk öğrencilerin ilgisi her geçen gün artıyor. Dünya çapında artan ilgi yurtdışı eğitime harcanan bütçeleri de buna bağlı olarak yükseliyor. Yurtdışına öğrenci gönderiminde üst sıralarda yer alan Türkiye, her yıl 1.5 Milyar Dolar yurtdışı eğitime harcıyor. Dünya genelinde harcanan meblağ ise yaklaşık 100 Milyar Dolar. OECD raporlarına göre bu rakamların 2020 yılında iki katına çıkması bekleniyor.

    2011 OECD raporlarına göre dünya genelinde 4,3 milyon öğrenci kendi ülkesi dışında bir ülkede eğitim görüyor. 1990’larda yurtdışında eğitim gören öğrenci sayısı 1,3 milyonken bu rakamın 2025 yılında 8 milyona çıkması bekleniyor. 2011 verilerine göre hali hazırda 4,3 milyon öğrenci dünya ekonomisine 100 Milyar Dolar katkıda bulunuyor. Hızlı büyümesini sürdüren yurtdışı eğitim sektörünün önümüzdeki yıllarda devletlerin önemli gelir kaynakları arasındaki yerini alacağı öngörülüyor.

    Gençler Yurtdışında Eğitime Neden Yöneliyor?

    Türkiye’de olduğu gibi dünya çapında da; milyonlarca aday arasından sıyrılarak iş bulmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Mezun olduktan sonra iş başvurularını yapan öğrenciler, CV’leriyle işverenlerini etkileyebilmek adına eğitimlerine daha fazla önem veriyor. Yurtdışında bir üniversiteden mezun olmak, yüksek lisans yapmak, artı yabancı diller ve yurtdışında staj iş başvurusu yapanların bir adım öne çıkmasını sağlıyor. Bu sebeple dünya çapında milyonlarca öğrenci ülkelerinden ayrılarak farklı ülkelerin eğitim kurumlarında eğitimlerine devam ediyor.

    Türkiye’nin birçok ülkeyle vizelerini kaldırması sayesinde meydana gelen ulaşım kolaylığı, küresel ekonomide söz sahibi olan Türkiye’ye yabancı yatırımcıların girmesiyle birlikte iş yapma biçimlerinin gelişmesi, küreselleşme, teknolojik gelişmeler, sosyal medya sayesinde erişilebilirlik gibi farklı etkenler de uluslararası öğrenci trafiğinin hızlanmasına neden oluyor. Öğrencilerin uluslararası eğitime katılım oranı da ülkelerin gelişmişlik seviyesi için bir ölçüt konumunda.

    Yurtdışı Eğitimde Değişen Trendler

    Yıllar içerisinde öğrencilerin yurtdışı eğitime katılımının artmasıyla birlikte eğitim trendleri de değişiklik gösteriyor. Önceki yıllarda öğrenciler az gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere yönelirken son yıllarda bu noktada değişimler gözleniyor. En çok öğrenci gönderen ülkeler çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerden olsa da Çin, Rusya, Güney Kore, Japonya ve Asya ülkelerinin tercih edilir konuma gelmesi eğitim trendlerinin değişimi konusunda yol gösterici oluyor.

    Türk öğrencilerin ilk tercih ettikleri ülkeler İngiltere ve ABD olurken son zamanlarda farklı ülkelerde listede yer buluyor. Çin’in dünya ekonomisinde gelişen konumu Türk öğrencileri bu ülke dilini, kültürünü ve iş yapma biçimlerini öğrenmeye yöneltiyor. Bunun yanı sıra Asya ülkeleri ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin kuvvetlenmesi dolayısıyla, bu ülkelere doğru bir yönelmede söz konusu. Özellikle Malezya’daki üniversiteleri tercih eden öğrenci grafiği yükselen bir ivmeye sahip.

    Türk Öğrencilerin Yurtdışı Eğitimdeki Payı ve Tercih Ettikleri

    Türkiye’de her yıl yurtdışında eğitim almak üzere ülkeden ayrılan öğrenci sayısı 100 bine ulaşıyor. Türk öğrencilerin ülke dışı eğitime yaptığı harcama 1,5 Milyar Dolar civarında.

    Geçmiş yıllarda sadece burs kazanan veya ailesinin maddi imkânları iyi olan öğrenciler yurtdışında eğitim alabilirken son yıllarda gelişen altenatifler her kesimden öğrencinin yurtdışı eğitime yönelmesine olanak sağlıyor. Lisans, yüksek lisans, dil eğitimi için yurtdışına giden öğrenci sayısı her geçen gün artarken Work&Travel ve Staj Programlarıöğrencilerin ilk tercihleri arasında yer alıyor.

    Konu hakkında tespitlerde bulunan IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları Genel Müdürü Deniz Akar: "Türkiye’den her yıl 100 bin civarında öğrencinin eğitim amaçlı yurtdışına çıktığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Yurt dışına en çok öğrenci gönderen 15 ülkeden birisi Türkiye. Türk öğrencilerin en çok ilgi gösterdiği Amerika, İngiltere, Almanya gibi ülkelerin yanı sıra İsveç, Hollanda, Çin, Malezya, Macaristan, Rusya ve Polonya gibi ülkelere de eğitim ücretlerinin ekonomik olması nedeniyle ilgi artıyor. Amerika’ya yılda 12 bin civarında lisans ve yüksek lisans öğrencisi giderken, en az bir o kadar da dil okullarına ve diğer programlara katılıyor. İngiltere’de yılda 30 bin civarında öğrencimiz lisans, yüksek lisans ve özellikle dil eğitimi yapıyor. Almanya’da her yıl 10 binin üzerinde öğrencimiz kayıt yaptırıyor. Rusya ve Çin gibi ülkelerde ise yıllık öğrenci sayımız henüz 1000’ler civarında fakat bu ülkelere gelişen bir ilgi söz konusu. Belirtmiş olduğum nedenlerden dolayı, 2014’de toplam sayının 100 bini çok aşması beklenmektedir.

    Mevcut 100 bin rakamının içerisinde lisans ve yüksek lisans programları, değişim öğrencileri, stajyerler, dil kurslarına kayıt yaptıranlar, Work&Travel programına katılanların da yer aldığını vurgulayan Akar sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğrencilerin yaklaşık üçte biri üniversite eğitimi için yurt dışına çıkıyor. Bunların da yaklaşık 10 bini Amerika’ya, 2 bin 500’ü İngiltere’ye, 2’şer bini de Kanada ve Avustralya’ya gidiyor. Yurt dışında öğrenim gören bir öğrencinin üniversiteye ödediği tutar, ortalama 10 bin dolar. Toplam yıllık masrafları ise 20 bin dolara ulaşabiliyor. Üniversite için 30 bin öğrenci olduğu göz önüne alındığında, yurt dışında üniversite eğitimi için yaklaşık 600 milyon dolar harcama yapılıyor. Kalan 70 bin öğrencinin de yıllık ortalama harcaması 10 bin dolar’ın üzerinde. Kısacası Türk öğrenciler, yurt dışında eğitime yılda yaklaşık 1,5 milyar dolar harcıyorlar.

    Tüm dünyada yurt dışı eğitim bir sektöre, bir eğitim turizmine dönüşmüş durumda. Küresel çapta yurt dışı eğitime olan talep hızla artıyor. 2009 yılında 3,5 milyon olan kendi ülkesi dışında okuyan öğrenci sayısının, UNESCO raporlarına göre 2020 yılında 8 milyona çıkması bekleniyor. Bu, 10 yıllık bir süreç içerisinde yüzde 100’lük bir büyüme anlamına gelmektedir.

    Türk öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkeler ise şöyle: ABD (25.000), İngiltere (30.000), Almanya (10.000), Fransa (4000), Kanada (3.000), Avustralya (3.500), Çin (1.000), Rusya (1.500), Ukrayna (1.000), İtalya (800).

    En Fazla Öğrenci Gönderen Çin, Öğrenci Kabul Eden ABD

    Uluslararası eğitimin küresel bir olgu haline geldiği günümüzde pek çok üniversite kendini tanıtmak için tanıtım faaliyetlerine ciddi yatırımlar yapıyor. Bazı ülkeler; özellikle ABD, İngiltere ve Avustralya uluslararası öğrenci sayısını artırmayı hükümetler seviyesinde destekliyor. Ancak son yıllarda, Avrupa ülkeleri (Almanya, Fransa, İsveç, Hollanda), Rusya ve Çin de uluslararası öğrenci sayısını artırmak için büyük bir çaba içindeler. Yurtdışına en fazla öğrenci gönderen ülke olma statüsü Çin’in elinde. Buna rağmen Çin’in hedefi, 2020 yılında ABD‘yi geçerek, hem en fazla öğrenci kabul eden, hem de gönderen ülke konumuna gelmek. En fazla yabancı öğrenci alan ülkeler ise; ABD, İngiltere, Avustralya, Fransa, Almanya, Çin.

    Burs Olanakları

    Türk öğrencilerin önemli bir kısmı yurtdışına kendi olanaklarıyla çıksa da, bir kısmı da Türk veya yabancı kurumlardan almış oldukları burslarla eğitimlerini sürdürüyor. Burs veren kurumlar arasında British Council, Fullbright, Campus France, DAAD, China Scholarship Council, Swedish Institute, Nufficön plana çıkıyor. Ülkelerin eğitim ve kültür tanıtım kurumları olabildiği gibi, doğrudan üniversiteler veya özel kurumlar tarafından da burs sağlanabiliyor. 31 Mart – 10 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları; 25 farklı ülkeden 200 civarında eğitim kurumunu Türkiye’ye getirerek, Türk öğrencilerin burs imkânları hakkında bilgilenmelerini sağlayacak.

    Yurtdışında Eğitimde En Doğru Adres Nasıl Seçilir?

    Her yıl milyonlarca öğrenci yurtdışında eğitim için uzun süren araştırmalar yapıyor. Üniversiteler hakkında online üzerinden bilgi alınabiliyor fakat öğrenciler ve ailelerin ilk tercihi eğitim kurumlarıyla yüzyüze görüşmek oluyor. Bu sebeple dünya genelinde eğitim fuarları bilgi edinmek için tercih edilen noktalar oluyor. 2002 yılından bu yana Türkiye’de düzenlenen IEFT Fuarları, Avrupa ve Ortadoğu’nun en geniş kapsamlı eğitim fuarı olması sebebiyle Türkiye’den ve dünya genelinden birçok öğrenciyi eğitim kurumlarıyla biraraya getiriyor. Bu yıl 27.’si düzenlecek olan IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları 200’ün üzerinde eğitim kurumunu tek bir çatı altında toplayarak öğrencileri bilglendirmeyi amaçlıyor.

    IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları Takvimi

    31 Mart 2015Ankara Sheraton Hotel
    2 Nisan 2015İzmir Hilton Hotel
    4-5 Nisan 2015İstanbul Kongre Merkezi (Avrupa Yakası)
    6 Nisan 2015Istanbul Kozyatagi Hilton Hotel (Anadolu Yakası)
    8 Nisan 2015Adana Hilton Hotel
    10 Nisan 2015Eskisehir Dedepark Hotel

    Unutmayın, "IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları" 31 Mart – 10 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

    IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.ieft.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimi yurtdışında eğitim görme isteğindeki öğrenci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Gelişim İstanbul'15 Zirvesi'nde Gelişim Ödülleri Sahiplerini Buldu!

    $
    0
    0

    Gelişim Ödülleri'nin de takdim edildiği ve Türkiye Gelişim Merkezi Platformu tarafından organize edilen Gelişim İstanbul'15 Zirvesi ve Gelişim Ödülleri'14 Takdim Törenine Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay gibi önemli isimler katıldı.

    TÜGEM Türkiye'nin Fikir Fabrikası Olacak!

    Türkiye Gelişim Merkezi (TÜGEM) Platformu tarafından İstanbul'da geniş kapsamlı bir zirve organize edildi. Zirve'nin açılış konuşmalarında TÜGEM Platformu Başkanı Raşit Yemişenöncelikle bu platformun Türkiye'nin en büyük Fikir Fabrikasını oluşturma yönünde kendisine bir yol tayin ettiğini ve çalışmalarını bu yönde sürdürdüğünü ifade etti.

    Yemişen konuşmasında ayrıca ülkemizin ve özellikle gençlerimizin gelişiminin önünü kapatan tüm unsurların üzerine gidileceğini, hiçbir ayırım yapmadan tüm insanlığın hizmetine adanmış bir çalışma sergileyeceklerini dile getirdi.

    Geliştirilebilir Her Fikrin Önünü Açmaya Hazırız!

    TÜGEM Platformu Başkanı Raşit Yemişen'in ardından kürsüye gelen İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın,TÜGEM Platformunun gerçekleştirdiği bu zirveden dolayı öncelikle memnuniyetini ifade etti. Girişimcilik konusunun önemine de değinen Kalsın,İstanbul Ticaret Odası olarak geliştirilebilir her fikrin önünü açmak için hazır olduklarını dile getirdi.

    Gelişim İstanbul'15 Zirvesi Önemli İsimleri Ağırladı

    Gelişim İstanbul'15 Zirvesi'nin ilk oturumu "Kariyer Gelişimi ve İnovasyon" oldu. Bireylerin kariyer gelişimleri için kişisel gelişim, inovasyon, mülakat teknikleri ve sivil toplum kuruluşlarında gönüllülük konuları gündeme geldi.

    Bu oturumda İnovasyon Uzmanı Salih Keskin, Kişisel Gelişim ve İletişim Uzmanı Fahri Sarrafoğlu, Ensar Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Serenli ve İTÜ GVO. Kültürel A.Ş. İK. Müdürü Mahmut Özgün konuşmacı olarak yer aldı.

    "İletişim ve Gelişim" konulu ikinci oturumda ise İletişim konusunun Gelişim yolunda en önemli faktörlerden biri olduğunun altı çizildi ve iletişim sektörü hakkında da bilgilendirmelerde bulunuldu.

    Yüzsüz iletişim, dijital iletişim konusunun da ele alındığı oturumda UTESAV Başkanı ve Yedirenk İletişim Grubu YK Başkanı İsrafil Kuralay, Yeni Şafak Gazetecilik A.Ş. Ekonomi Şefi İbrahim Acar, sondevir.com Genel Yayın Danışmanı Yaşar Süngü, TRT Okul Gençler Uçuyor Programının YapımcısıÖmer Ekinci ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Kültür Müdürü Faruk Yazar katılım gösterdi.

    "Türkiye'de Gelişim Konusuna Stratejik Bakış" konulu üçüncü oturumda stratejiler konuşuldu. Gelişim konusunun Üniversiteler, Dijital Medya, Sağlık, Ekonomi ve Yakın Tarih açısından ele alındığı oturumda Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Küresel İletişim Merkezi A.Ş. İmtiyaz Sahibi Erhan Erken, Betatom Emar Görüntüleme ve Tanı Merkezi YK Başkanı Yard. Doç. Dr. Hakan Bahadır, Ekonomi Danışmanı Hikmet Baydar ve İSDAM Başkanı Ayhan Koç katılım gösterdi.

    Gelişim Ödülleri Renkli Görüntülere Sahne Oldu

    Gelişim İstanbul'15 Zirvesi'nden sonra Gelişim Ödülleri'14 Takdim Törenine geçildi. Ödül takdimleri renkli görüntülere sahne oldu.

    İlk ödül; "Sivil Toplum Kuruluşlarında Gelişim" dalında son yıllarda ciddi bir atılım gerçekleştiren ve Türkiye'nin en etkili STK'sı haline gelen MÜSİAD' a verildi. TÜGEM Platformu Başkanı Raşit Yemişen tarafından MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak'a takdim edilen ödül sonrasında konuşan Olpak organizasyondan ve ödülden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

    İkinci ödül; "Üniversitelerde Gelişim" dalında Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu'na,

    Üçüncü ödül; "Kültürel Gelişime Katkı" dalında UTESAV Başkanı ve Yedirenk İletişim Grubu YK Başkanı İsrafil Kuralay'a,

    Dördüncü ödül; "Ekonomi Basınında Gelişim" dalında Yeni Şafak Gazetecilik A.Ş. Ekonomi Şefi İbrahim Acar'a,

    Beşinci ödül; "Sosyal Medyada Gelişim" dalında Küresel İletişim Merkezi A.Ş. İmtiyaz sahibi Erhan Erken'e

    Altıncı ödül ise; "Gelişim Özel Ödülü" dalında TRT Okul Gençler Uçuyor Programının Yapımcısı Ömer Ekinci'ye takdim edildi.

    Gelişim İstanbul'15 Zirvesi'nde hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.turkiyegelisimmerkezi.com/gelisim-istanbul15 web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi ülkemizin gelişimine katkısı bulunan tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    3M’in “Invent a New Future Challenge” Yarışması İçin Başvurular Başladı!

    $
    0
    0

    İnovatif çözümleriyle hayatı kolaylaştıran ve yenilikçi binlerce ürün geliştiren 3M’in, üniversite öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği uluslararası "Invent a New Future Challenge" yarışması için başvurular başladı.

    Öğrenciler kendilerine verilen güncel iş hayatı sorunları veya zorlukları üzerinden gerçekleştirecekleri vaka çalışmaları ile birlikte Mart ayı sonuna kadar başvuruda bulunabilecekler.

    Vaka sunanlar arasından 3M jürisi tarafından seçilecek ilk üç öğrenci ise ABD’nin Minnesota eyaletindeki 3M Genel Merkezi’nde 3 gün boyunca sürecek final yarışmasına katılmaya hak kazanacak. Amerika, Kanada, Panama Pasifik, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri, Meksika ve Brezilya'dan gelen finalistlerle birlikte yarışacak Türkiye finalistleri, çok kültürlü bir ortamda zorlu ve bir o kadar da eğlenceli bir deneyime dahil olma şansını yakalayacaklar.

    6 Aylık Mentorluk Fırsatı

    Tüm finalistler ABD’de bulundukları süre içinde 3M yöneticileriyle bir araya gelme, sohbet etme ve kendilerini geliştirme olanağı bulacaklar. Yarışmada finale kalan Türkiyeli öğrenciler, 6 ay boyuncaTürkiye’deki 3M yöneticilerinden mentorluk da kazanacaklar.

    Unutmayın,Invent a New Future Challenge” yarışmasına Mart ayı sonuna kadar başvuruda bulunabilirsiniz.

    Invent a New Future Challenge” yarışması hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve başvuruda bulunmak isterseniz www.3m.com/INF2015 web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi üniversite öğrencisi okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


    Kaspersky, Security Startup Challenge İle Yeni Girişimlere Destek Olacak!

    $
    0
    0

    Kaspersky Lab, güvenlik sektörü için yeni yetenekleri belirlemek ve yetiştirmek için tasarlanan yeni global girişimini duyurdu. Security Startup Challenge (SSC), girişim sektörü liderleri Mangrove Capital Partners ve ABRT Venture Fund ortaklığıyla Kaspersky Academy tarafından geliştirilen ve uygulanan rehberli hızlandırma programı olacak. SSC, dünyanın her yerinden iş, siber güvenlik ve sektörler arası uzmanlığa erişimle yeni girişimlere destek olacak.

    Siber tehditler global bir sorun olmaya başladı ve sayılarıyla karmaşıklıkları önemli ölçüde artmaya devam ediyor. Kaspersky Lab her gün 325.000 yeni zararlı dosya algılıyor. Geçtiğimiz yıl şirketin ürünleri toplam 6.167.233.068 tehdit algıladı ve etkisiz hale getirdi. Dünyayı kurtarma misyonuna paralel olarak Kaspersky Lab, her tür zararlı programı algılamaya ve etkisiz hale getirmeye kararlı ve farkındalık yaratmak, iletişimi teşvik etmek ve eğitim programları oluşturmanın siber suçlara karşı mücadelede uluslararası işbirliğine doğru atılan temel adımlar olduğuna inanıyor.

    Mart ve Ağustos ayları arasında gerçekleştirilecek olan Security Startup Challenge 2015 kapsamında başlangıç olarak Kudüs, Berlin, San Francisco, Singapur ve Moskova'da bir dizi iki günlük atölye çalışmaları gerçekleştirilecek. Bu çalışmaları, Lüksemburg'da uzak takım çalışmaları ve iki adet başlangıç eğitimini içeren üç aylık hızlandırma programı ve son olarak Massachusetts Institute of Technology'deki (ABD) büyük final takip edecek.

    Kaspersky Lab Başkanı ve CEO'su Eugene Kasperskyşunları söyledi: “Siber tehdit ortamı her geçen gün daha da tehlikeli hale gelirken dünyanın ihtiyacı olan siber güvenliğe dair yeni fikirler, yeni kavramlar ve yeni yaklaşımlardır. Sonuç olarak, başlangıç aşamasındaki yeni girişimlerin sermayelerinde büyük bir artış olmuştur. Genç girişimciler bugün tam anlamıyla başarılı bir şirket kurmak için mükemmel bir şansa sahiptir. Teknoloji girişimleri, son yıllarda bir bütün olarak gerek sahipleri gerekse toplum için büyük zenginlik üreticileri olmuşlardır. Bizim şirketimiz de çok uzun olmayan bir zaman önce bir girişimdi ve ben, kötü adamlarla savaşmanın ve bunu yaparken kendi şirketinizi sıfırdan oluşturmanın harika hissettirdiğini söyleyebilirim.

    Atölye çalışmaları ve temel program için başvurular 28 Nisan 2015 tarihinde sona erecek olup özel bir komite seçim sürecini yürütecek ve gelecek vaat eden, yenilikçi ve heyecan verici tasarılarla bireyler ve ekipleri belirleyecektir. SSC 2015'te, siber güvenlik ve finansal teknolojiler, sağlık hizmetleri, mobil, Internet of Things ve Bulut gibi ilgili alanlardaki girişim projelerinin kurucularına kendi bilgilerini oluşturma ve 80.000 $ ödül ve program sonrası destek kazanma şansı veren toplam 40 lokasyon olacak. 30'dan fazla uzmanın rehberliğinde katılımcılar siber güvenlik sektörü hakkında derinlemesine bilgi edinecek, iş ve başlangıç becerilerini geliştirecek ve başarılı bir şirket oluşturmak için bu iki alandan nasıl faydalanacaklarını öğrenecekler. Program, siber güvenlik uzmanları, girişim kapitalistleri ve tecrübeli girişimcilere ulaşma olanağı sağlayarak yeni işletmelerin global bir profesyonel ağı oluşturmasına yardımcı olacak. Atölye çalışmalarına katılım isteğe bağlı ve ana programa başvurmak için gerekli olmasa da bu çalışmalar katılımcılara zengin bilgi ve beceriler açısından ek avantajlar sağlayacak.

    Mangrove Capital Partners ortağı Michael Jacksonşu yorumda bulunuyor: “Mobil, bulut bilişim ve Internet of Things gibi teknoloji megatrendleri tüketicileri, istemeden de olsa her geçen gün daha fazla siber suçluyla karşı karşıya bırakıyor. Belki bundan daha endişe verici olan, İnternette faaliyet gösteren suç gruplarının, diğer İnternet özellikli şirketler kadar ölçeklendirilebilir olmasıdır. Bu yeni hiper bağlantılı dünyanın taleplerini karşılamak için yapmamız gereken siber güvenlik yaklaşımımızı yenilemektir. Türünün ilk örneği olan bu hızlandırıcı dünyanın her yerinden siber güvenlik girişimlerini bir araya getirecek ve en fazla umut vaat edenlerin İnternetin hızında büyümeleri için gerekli yardım ve desteği almasını sağlayacak.

    ABRT Venture Fund CIO'su Andrew Gershfeld ise şunları söyledi: “Hem tüketiciler hem de şirketler siber güvenlik yeniliklerinden faydalanmaktadır. Yılların uzmanlığına sahip ve aralarında rekabet bulunan güçlü sektör liderlerinin işbirliğinin yetenekli girişimcilerin böyle bir yenilikçiliği başarmalarına ve teknoloji ürünlerini ve BT altyapısını daha güvenli hale getirme hedeflerini gerçekleştirmelerine yardımcı olacağına inanıyoruz. Bu işbirliği için bir platform oluşturma girişiminde Kaspersky Lab'a katıldığımız için mutluyuz.

    Unutmayın,"Security Startup Challenge" 2015 Mart ve Ağustos ayları arasında gerçekleştirilecekve Atölye çalışmaları ile temel program için başvurular ise 28 Nisan 2015 tarihinde sona erecek.

    Security Startup Challenge (SSC) hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.securitystartupchallenge.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Atölye çalışmaları ve temel program için çevrimiçi olarak kaydınızı ise buradan gerçekleştirebilirsiniz.

    Haberimizi siber güvenlik ile ilgilenen veya ilgisi olan okurlarımız ve güvenlik sektöründe faal girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    İTÜ ARI Teknokent Girişimcilere Amerika Kapılarını Açıyor!

    $
    0
    0

    İTÜ ARI Teknokent yeni açıkladığı destekleme programı ile tüm teknoloji girişimcilerine, dünyanın teknoloji merkezlerinden Chicago’da ofis, pazarlama ve iş geliştirme hizmetleri sunuyor. Amerika’daki yatırımcılarla Türkiye’den girişimciler arasında köprü kuruyor.

    Türkiye’nin en gelişmiş teknoparkları arasında yer alan İTÜ ARI Teknokent, Türkiye’deki teknoloji girişimcilerini uluslararası pazarlarla buluşturmaya hazırlanıyor. Dünyanın en başarılı kuluçka merkezlerinden Chicago 1871’de ofis açan İTÜ ARI Teknokent, teknoloji üreten yenilikçi firmaları yurtdışına taşımak için sadece bu yıl 1.8 milyon TL harcayarak, girişimci firmaların yeni iş ortaklıkları kurmalarını destekleyecek. Böylece Türkiye’den çıkan girişimci teknoloji firmaları Amerika pazarının ve uluslararası yatırım almanın kapısını aralayacak.

    Kabul Etmesi Zor, Avantajları Benzersiz

    İTÜ ARI Teknokent’in ofisini açtığı Chicago 1871, Amerika’nın önde gelen donanım, nanoteknoloji, biyoteknoloji ve robotik girişimcilerine en sahipliği yaparken, Northwestern, Chicago ve Illinois Üniversiteleri ve dünyaca ünlü Techstars kuluçka merkezlerine ve iş geliştirme ofislerine de ev sahipliği yapıyor. 4.700 m2 üzerine kurulmuş Chicago 1871’in en büyük özelliklerinden biri ekosistemi içerisine alacağı kurumları uzun bir süreç içerisinde farklı değerlendirme kriterlerine göre incelemesi ve sonrasında merkeze kabul etmesi. Bu yöntem ile uzun soluklu ve sağlam iş ortaklıkları kuran merkez, kabul ettiği kurumlara eğitim, uluslararası yatırımcıyla buluşma, mentorluk ve danışmanlık hizmetleri, dünya genelinde panel ve konferanslara katılım, ofis ve konferans salon kullanımları gibi çok önemli avantajlar sağlıyor. Yaklaşık iki yıldır söz konusu değerlendirme sürecinden geçen İTÜ ARI Teknokent, böylece Amerika’nın en seçkin girişimcilik merkezlerinden birinde girişimcileriyle yıl boyunca ve doğrudan yer alma imkanına sahip oluyor.

    İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Kenan Çolpan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, yeni teknoloji geliştiren girişimcilerin dünyaya açılan kapısı olma yolunda atılan bu adımın mutluluk verici olduğunu ifade ederken; “Chicago 1871’te ofis açmak oldukça zor. Buraya kabul edilmek için çok farklı aşamalardan geçmek gerekiyor. İTÜ ARI Teknokent olarak uzun bir süredir dahil olduğumuz bu süreci başarıyla tamamlayarak ofisimizi açtık. Türk teknoloji girişimcilerine rekabetin üst düzey yaşandığı ancak vaat ettikleriyle eşsiz imkanlar sunan Amerika’da bir destek eli sunuyoruz. Girişimcilerimizin bu eli tutarak Türkiye’den çıkan uluslararası bir marka olmalarına olanak tanıyacak olmak bize gurur veriyor” dedi.

    Önümüzdeki dönemde uluslararası bir marka çıkarma ve Türk girişimciliğini geliştirme misyonu doğrultusunda yurt dışı yatırımlarına devam etmeyi planlayanİTÜ ARI Teknokent, bu tip uluslararası merkezler açmaya kısa süre içinde San Francisco, Boston, Berlin ve Şanghay’da yeni merkezlerle devam edeceğini bildiriyor.

    İTÜ ARI Teknokent hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.ariteknokent.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi teknoloji girişimcileri başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    BIC Angel Investments, Erken Seviye Girişimler İçin Startnow101'i Duyurdu!

    $
    0
    0

    BIC Angel Investments, Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin büyümesine destek olmak amacıyla hazırladığı programlara bir yenisini daha ekledi. Türkiye’de ilk kez bir melek yatırım şirketi yatırım almaya henüz hazır olmayan startup’lar için bir destek program hayata geçiriyor.

    Startnow101 programı kapsamında girişimcilere 50 bin TL veya üzeri çekirdek sermaye, karşılıklı eşleştirme sonucunda konusunda uzman BIC Angel Investments bünyesindeki tecrübeli melek yatırımcıdan haftada en az üç saat birlikte çalışma olanağı, gerekli görülen durumlarda BIC Angel Investments partneri olan kuluçka merkezlerinde eğitim fırsatı sağlanacak. Ofis ve hızlandırma programı desteği, BIC Angel Investments yatırımcılarının network ve iş bağlantılarından faydalanma imkanı, BIC Angel Investments dijital pazarlama uzmanlarından destek, hukuki konularda, finans ve muhasebe alanlarında danışmanlık sağlanacak. Bu destekler arasında en önemlisiyse kuşkusuz konu hakkında tecrübeye sahip olan mentör/yatırımcıyla birlikte çalışma ve iş geliştirme olacak. Tüm bunların yanı sıra bir önemli destekse, uygun görülen koşullarda firmanın San Francisco’da ofis açması ve oradaki kilit bağlantılara ulaşmasının sağlanması olacak.

    Hedef Potansiyeli Olan Proje ve Ekipleri Melek Yatırıma Hazırlamak

    Türkiye melek yatırımcılık ekosistemine katkılarından dolayı Yılın Melek Yatırımcısı ödülünü de kazanan BIC Angel Investments’ın Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Joachim Behrendt, Starnow101 isimli program ile henüz melek yatırım almaya hazır olmayan girişimleri hedeflediklerini söyledi. Behrendt, kuruldukları günden bugüne yüzlerce girişim ve fikir dinlediklerini  belirterek; dinledikleri girişimler arasından bazılarını çok beğendiklerini ancak bunların melek yatırım alma olgunluğuna henüz erişmediğini belirtti. Startnow101’in de pazardaki bu ihtiyaçtan hareketle geliştirildiğini dile getirdi.

    Startnow101 sayesinde girişimciler iş modellerini geliştirip, onları doğrulayacak pazarlama bütçesine sahip olacaklar. Yaptıkları test ölçeğindeki tanıtım faaliyetleri sonrasında melek yatırımcıların yatırım kararını verirken baktıkları göstergeleri oluşturmuş olacaklar.

    Behrendt, programı başarıyla tamamlayan girişimlerin BIC Angels bünyesinde melek yatırım için değerlendirileceğini, böylece melek yatırımların alt yapısını hazırladıklarını ve başarılı melek yatırımların sayısını arttırmayı hedeflediklerini belirtti.

    Startnow101 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.startnow101.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    İşletmesine Teknoloji Yatırımı Yapamayan Marketler, Artık Başarısız Olur!

    $
    0
    0

    Perakendeci, üretici ve tedarikçi olmak üzere, perakende sektörünün 1 milyonu aşkın paydaşını aynı platformda bir araya getiren ‘Yerel Zincirler BuluşuyorKonferansı ve Fuarı öncesinde, Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından İstanbul Point Otel’de bir basın toplantısı gerçekleştirildi.

    Toplantıya, TPF Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, TPF Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Reşat Narman, TPF Yönetim Kurulu Üyeleri İhsan Korkmaz, Mahmut Kara ve İhsan Biçen’in yanı sıra Globus Fuar Kongre Yönetimi Başkanı Hakan Adıgüzel katıldı.

    Toplantıda konuşan TPF Başkanı Mustafa Altunbilek, 15-16 Nisan tarihlerinde bu yıl 7'ncisi gerçekleştirilecek olan YZB 2015'in ana temasının teknoloji olduğunu söyledi. Altunbilek; “Bu yıl, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştireceğimiz Yerel Zincirler Buluşuyor Konferansı ve Fuarı’nda, 'Dönüşümü Başlat, Geleceği Kazan' temasıyla teknoloji konusunu işleyeceğiz” dedi. Türkiye genelinde ve KKTC’de faaliyet gösteren 16 derneğin çatı örgütü olarak, 369 üyeleri ile TPF olarak 3 bin 680 perakende noktasında hizmet verdiklerini aktaran Altunbilek; “Sektör olarak toplam istihdamımız yaklaşık 70 bin kişi. Bu istihdam rakamı ile perakende sektörü olarak, Türkiye’nin en büyük istihdam sağlayan üçüncü sektörüyüz. Geçen yıl yakaladığımız büyüme oranı ise yüzde 14. yerel zincir marketler olarak, toplamda 10 milyar dolarlık ciro ile Türkiye için oldukça önemli bir rakamsal karşılığa imza atıyoruz. 2023 yılı hedefimiz ise 70 milyar TL” diye konuştu.

    Elde ettikleri rakamlar ışığında, perakende sektörünün geleceğinin çok parlak olduğunu aktaran Altunbilek; “Ancak gidilecek daha çok yolumuz, atmamız gereken daha çok adım var. Bu adımların en başında ise, teknoloji geliyor” ifadesini kullandı. Altunbilek, şöyle devam etti: “Hayat, artık her geçen gün daha da hızlanıyor. İşinden evine dönmeye çalışan ve bu arada alışveriş yapmak zorunda olan insanların, artık marketlerde kaybedeceği bir-iki dakikaya bile tahammülleri yok. Tüketici artık markete girdiğinde, istediği ürünü kolayca bulup, alışverişini, mümkün olan en kısa sürede bitirebilmek istiyor. Bu anlamıyla yakın zaman sonra, tüketicisine alışveriş esnasında zaman tasarrufu sağlayamayan marketlerin, tercih edilirliği maalesef düşecek.

    Günümüzde, elinin altındaki teknolojiyi en iyi biçimde kullanan ve teknolojinin konforu ile daha rahat olmayı ve zamandan kazanmayı keşfeden bir tüketici kitlesi bulunduğunun altını çizen Altunbilek; “Tüketicinin beklentisi, marketler için de geçerli olacak. Alışveriş tercihlerini, zaman ve konfor belirleyecek” diye konuştu. Teknolojik gelişmelere entegre olabilmek adına yerel marketlerin önemli bir avantajı olduğuna da dikkat çeken Altunbilek, şunları söyledi: “Perakende sektörü, bildiğiniz gibi, bütün iş süreçlerinin başında insan kaynağı olan, çok canlı bir sektör. Yerel marketlerin en büyük avantajı ise, hızlı hareket edebilme kabiliyetidir. Marketler, gelişmeleri yakından takip edebildiği, müşterisine birebir dokunabildiği için olan biteni iyi gözlemler; hızla karar alabilir ve hızlı uygular. Biz de TPF olarak biliyoruz ki, teknoloji kullanımında yerel marketler, bu hareket kabiliyetini yine çok iyi değerlendirecek ve farkını ortaya koyacaktır.

    “Teknoloji Yatırımı İşletmeyi Başarısızlıktan Koruyor”

    Teknolojiyi doğru kullanmanın, işletmelerin cirosuna önemli katkılar sağladığına değinen Altunbilek; “Çünkü teknoloji kullanımı, işletmelere her şeyden önce ‘sağlıklı ölçümlemeyi’ getiriyor. Tedarik zincirinden, satış ve stok adedine, aydınlatmadan yazılım ve uygulamaya, artık hemen her alanda kullanılabilen teknoloji, maddi gider ve kayıpları önlediği gibi; kaybın en çok nerelerde yaşandığını net bir biçimde ortaya koyuyor ve işletme açısından en doğru çözümün bulunmasını sağlıyor. Sektörümüzde yatırım yapmak isteyen işletmecilere, önemli bir uyarıda bulunmak istiyoruz: Mağazasını kontrol edemeyecek olan hiç kimse, market açmasın, başarısızlığa uğrar” ifadelerini kullanarak mağazaların kontrolü için tek yolun, teknoloji yatırımı olduğunu söyledi.

    YZB 2015 Konferansı ve Fuarı’nda sektörün lider firmaları yeni ürün ve hizmetlerini tanıtacak ve yerli-yabancı sektör duayenleri, deneyimlerini katılımcılarla paylaşacak. Buluşmada, tüm katılımcıların ödeme sistemlerinden online alışverişe, market ekipmanlarından güvenlik sistemlerine kadar birçok alanda, teknolojik olarak yeni bakış açıları kazanmaları hedefleniyor.

    YZB 2015 Konferansı ve Fuarı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.yerelzincirlerbulusuyor.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi perakende sektöründe faal okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    E-imza ve KEP Kullanan Her 10 Kişiden 9’u Memnun!

    $
    0
    0

    Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) hizmetlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte e-imza’nın da kullanımı artıyor. İş süreçlerinin verimli ve tasarruflu yürütülmesini sağlayan e-imza ve KEP sayesinde; elektronik ortamda resmi, hukuki, ticari yazışmalar ve belge gönderimleri “yasal geçerli” ve güvenli biçimde gerçekleştirilebiliyor.

    BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) verilerine göre, Türkiye’de 2014 sonu itibariyle, toplam 1.647.085 adet e-imza ve mobil imzaüretildi. Aktif olarak kullanılan e-imza sayısı 715.385 adete, mobil imza sayısı ise 21.473 adete ulaştı. E-imza sahiplerinin %19’unu 19-25 yaş arası, %40’ını 25-40 yaş arası, %41’ini 40 yaş ve üstü kullanıcılar oluşturuyor.

    KEP Adreslerinin %88’i Kurumsal, %12’si Bireysel

    E-imza ve KEP’in iş yapış yöntemlerini ve süreçlerini doğrudan etkilediğini belirten TÜRKKEP Genel Müdürü Yüksel Samast; “KEP kullanımı ülkemizde hızla yaygınlaşıyor. 2014 sonu itibariyle 95.624’i kurumsal, 12.806’i bireysel olmak üzere, toplam 108.430 KEP adresi kullanılıyor. KEP adreslerinin %88’ini kurumsal, %12’sini bireysel adresler oluşturuyor.” bilgisini verdi. KEP sisteminin, e-imza kullanımının yaygınlaşmasını sağlayan ve e-dönüşümün en önemli uygulamalarından biri olduğunu söyleyen Samast; “2014 sonu itibariyle, e-imza, ülkemizde %46 oranında başta MERSİS, EKAP, UYAP gibi yaygın kamu uygulamalarında, %54 oranında da başta bankacılık, finans ve ticari işlemlerde olmak üzere özel sektörde kullanılıyor.” dedi.

    2010’da E-İmza ve Mobil İmza Sayısı 5, KEP Hesap Sayısı 8 Milyona Ulaşacak

    E-imza kullanıcılarının yüzde 90’ı bu uygulamadan memnun olduğunu belirtirken, kadın kullanıcılarda bu oran yüzde 95’e ulaşıyor. E-İmza ve mobil imza sayılarının özellikle KEP sisteminin yaygınlaşmasıyla birlikte daha fazla artacağı öngörülüyor. 2014 yılında KEP’in e-imza sayısına katkısı 50.000 adetin üzerinde oldu. 2015 yılı içerisinde KEP kullanımı amaçlı e-imza veya mobil imza edinenlerin sayısının birkaç kat daha artacağı öngörülüyor. E-kimlik uygulamalarının önümüzdeki süreçte bireysel amaçlı e-imza kullanımını yaygınlaştırması bekleniyor. 5 yıl içinde de e-imza ve mobil imza sayısının 5 milyon adeti, KEP hesap sayısının da 8 milyon adeti aşacağı tahmin ediliyor.

    E-imza ve KEP, %50 İla %90 Arasında Tasarruf Sağlıyor

    Samast; “E-imza ve KEP hizmetleri; ilgili yasal düzenlemeler, uluslararası standartlar, düzenleyici ve denetleyici kurumlarla birlikte, teknoloji ve uygulama geliştiriciler, çözüm sağlayıcılar, yetkili hizmet sağlayıcılar, kurumsal ve bireysel kullanıcıların katkısıyla büyük bir ekosistem oluşturuyor. E-imza ve KEP, ülkemizde hızla büyüyen, yaygınlaşan sistemler olarak, kamuya, özel sektöre ve vatandaşa önemli katma değerler sağlıyor. E-imza ve KEP kullanımı, %50 ila %90 arasında maliyet tasarrufu sağlıyor ve doğanın korunmasına katkıda bulunuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    E-imza’nın ve KEP’in Kullanım Alanları İle Faydaları

    Ülkemizde Elektronik İmza, Tebligat ve Türk Ticaret Kanunu, ilgili yönetmelikler ve tebliğlerden oluşan e-imza ve KEP ile ilgili yasal düzenlemelerin yapılmış olması sayesinde, elektronik ortamda belgelere yasal geçerlilik e-imza ile sağlanıyor. Bu belgelerin taraflar arasında yasal geçerli ve güvenli şekilde gönderilip alınması da KEP ile mümkün. Böylece kâğıt, yazıcı, kartuş, toner, şerit kullanımı, elle imza atma, postalama veya bizzat evrak teslimi gibi işlemler ve masraflar da ortadan kalkıyor. Ayrıca 7/24 mekândan bağımsız iş yapma olanağı sağlanıyor, iş yapış şekilleri değişiyor, iş süreçleri hızlanıyor, maliyetler azalıyor, verimlilik artıyor. Özel sektör ve kamu kurumlarının birçoğunda uygulanmaya başlanan e-imza ve KEP sayesinde, yazışmalar, evrak gönderimi, ihtar, ihbar, tebligat, itiraz, mutabakat, talimat, maaş ödeme emirleri, personel bordroları, kredi hesap ekstresi, genel kurul ve yönetim kurulu toplantı çağrıları, bayi ve acente yazışmaları, kira kontratı, sipariş, teyit, fatura, sözleşme, dilekçe, başvuru gönderimi gibi birçok işlem yapılabiliyor.

    TÜRKKEP Yerinde KEP ve E-İmza Hizmeti İle Katma Değer Sağlıyor

    Türkiye’deki yaygın hizmet ağıyla TÜRKKEP; kurumsal ve bireysel müşterilerine KEP, E-İmza, E-Fatura, E-Arşiv, E-Defter, E-Mutabakat, E-Bordro ve E-Saklama gibi yasal geçerli ve güvenli e-hizmet çözümlerini bütünleşik olarak tek elden sağlıyor. Türkiye’nin ilk ve tek güven kurumu olan TÜRKKEP, müşterilerine 7/24 çalışan çağrı merkezi ve 81 ildeki yaygın bayi ağı ile yerinde destek veriyor. KEP ve e-imza gibi hizmetleri müşterisinin ayağına götüren tek kurum olan TÜRKKEP, kurumsal çözümleri, avantajlı paketleri, müşteri odaklı anlayışı ile katma değerli hizmet sunuyor.

    E-imza ve KEP hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.turkkep.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Viewing all 552 articles
    Browse latest View live